ŞAFİİ el-UMM

HAC

 

KUŞUN TÜYLERİNİ VOLMAK

 

[1287] Bize Said b. Salim, İbn Mücahid'den haber verdi o, babasından ve Atadan şöyle dediklerini rivayet etti: Bir kimse, Harem'in güvercinin veya herhangi bir kuşunun tüylerini yalarsa, yolduğu kadarıyla onun fidyesini vermesi gerekir.

 

Şafii dedi ki: Biz de böyle diyoruz. Kuşa sağlıklı olarak ve tüyleri yolunmuş olarak değer biçilir. Sonra yakalanmaya karşı kendisini koruyarak uçabildiği haline göre değerinden azalan kadarı, fidye olarak tespit edilir. Bundan başka da ona bir şey düşmez.

 

Şayet bundan sonra telef olursa, ihtiyat ondan giden (kaybedilen değer) sebebiyle değil de bütün olarak onun fidyesini ödemesidir. Çünkü o kuşun tüylerini yolduğundan ötürü ölüp ölmediğini bilmemektedir. Kıyas ise, tüylerini yolduğundan ötürü öldüğü bilinmediği sürece, kendisini koruyabilecek bir surette uçmuş ise, ona bir şey düşmemesini gerektirir.

Dedi ki: Eğer tüyleri yolunan kuş, kendisini koruyamıyar ise ve o kuşu evinde ya da dilediği bir yerde alıkoymuş ise, ona yem verip sulasa ve kendisini koruyacak halde uçuncaya kadar bunu yapsa, tüylerini yolmasının eksilttiği miktar kadarını fidye verir ve bundan başka ona bir şey düşmez.

 

Şafii dedi ki: Eğer fidyesini vermeyi geciktirip ne yapacağını (ne olacağını) bilmezse, ihtiyaten fidyesini öder. Kıyas ise, onun telef olduğunu öğreninceye kadar fidyesini vermemesini gerektirir.

 

Şafii dedi ki: Tüylerini yolınası halinde kuş ölecek olursa, telef eden onun tazminatını öder. Çünkü o kuşun kendisini koruyabilecek halde kalmasını engellemiştir. Eğer kendisini koruyamayacak tarzda uçacak olursa, uçuşu kendisini koruyan bir uçuş oluncaya kadar dört bir yanımızdan uçamayan kuşlar gibi olur.

 

Birisi bir kuşa bir şey atsa, sonra onu kendisini koruyamayacak hale sokan bir yara ile yaralasa yahut kendisini koruyamayacak şekilde bir tarafını kırsa, bu meseleye cevap, uçan kuşun tüylerini yolan kişi hakkındaki cevabın aynısıdır, ondan farklı bir tarafı yoktur. Eğer o kuşu, kırığı iyileşinceye ve kendisini koruyabilecek bir hale gelinceye kadar tutsa, sağlıklı haliyle ve bir tarafı kırılmış haliyle ona kıymet biçilir. Sonra da onun değerleri arasındaki farkı fidyesinin kıymetinden inerek tazminatını öder. Kemiği kaynamakla birlikte topal kalıp kendisini koruyamayacak bir hale düşerse, onun fidyesini tamamen öder. Çünkü o kuşu hiçbir durumda kendisini koruyamayan bir hale sokmuştur.

 

[1288] Bize Said, İbn Cüreyc'den haber verdi o, Atadan şöyle dediğini rivayet etti: ihramlı bir kimse, bir ava atıp isabet ettirse, sonra o avın durumunu bilemese, onun tazminatını (fidyesini) ödesin.

 

Şafii dedi ki: Bu bir ihtiyattır ve ben bunu daha çok severim.

 

[1289] Bize Said, İbn Cüreyc'den haber verdi, sanırım Atadan ihramlı bir kimsenin bir av yakaladıktan sonra, onu salması ve saldıktan sonra ölmesi durumu hakkında: Onun fidyesini öder demiştir.

 

Said b. Salim dedi ki: Eğer onu yakaladığından ötürü ölüp ölmediğini bilmiyorsa yahut da onu saldığından ötürü ölmüş ise ... 

 

[1290] Bize Said b. Salim, İbn Cüreyc'den haber verdi o, Atadan şöyle dediğini rivayet etti: Kızı o kuşu alıp onunla oynasa ve ne yaptığını bilemese sadaka versin.

 

Şafii dedi ki: İhtiyat onun cezasını ödemesidir. Bununla birlikte onun telef olduğunu bilinceye kadar kıyasa göre ona bir şey düşmez.

 

Sonraki için tıkla:

 

ÇEKİRGELER VE KARABAŞLI ÇEKİRGELER